Elektrik sanayi üretimi içerisinde tel ve kablo, teçhizat, motor, jeneratör ve transformatörler ağırlıklı paya sahiptir. Ek olarak orta gerilim kesicileri, röleler, alçak gerilim pano ve hücreleri, seramik yalıtkanlar, kontaktör, sigorta, iç tesisat malzemeleri ve aydınlatma malzemeleri gibi elektrikli ekipman üretimi de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca sektör, mühendislik, proje ve müteahhitlik endüstrilerini de destekler. Tarım, ulaştırma vb. dâhil olmak üzere bütün iş kollarını ve sektörleri doğrudan etkileyen, doğası itibarıyla çok katmanlı ve çok boyutlu olan elektrik sektörü bütün dünyada dikkatle izlenmektedir.
Motorlu araçları tasarlayan, geliştiren, üreten ve pazarlayan iş sektörüdür. Yıllık ortalama 90 milyondan fazla motorlu araç üretiliyor. Otomotiv sektörü kendisi dışında, hammadde ve yan sanayi ile otomotiv ürünlerinin tüketiciye ulaşmasını sağlayan ve bunu destekleyen pazarlama, bayi, servis, akaryakıt, finans ve sigorta sektörlerinde geniş iş hacmi ve istihdam yaratmaktadır. Gelişmiş pazarlardaki çevreye ve güvenliğe yönelik yüksek standartlar ve tüketici istekleri, otomotiv sanayinde yoğun bir teknolojik gelişmeye yol açmaktadır. Diğer taraftan, otomotiv sanayisinde teknolojinin gelişim gösterdiği elektrikli araçlar konusu da üzerinde stratejik planlar yapılması gereken bir konudur. Hem çevreye duyarlı olması hem de yakıt maliyetini azaltması bakımından otomotiv sektörünün elektrikli araçlara doğru yönelmesi beklenmektedir.
Bu sektör AR-GE, bakım onarım hizmetleri, yakıt ikmal hizmetleri gibi vazgeçilmez yan hizmet gruplarından oluşur. Hava taşımacılığı çok hızlı teknolojik ve yapısal değişimler gösteren bir sektördür. Bir taraftan yüksek kapasiteli, yakıt tasarruflu, düşük gürültü ve emisyon seviyesine sahip uçaklar geliştirilirken, diğer taraftan bölgesel taşımacılığa daha uygun küçük kapasiteli uçakların üretimi de hızla devam etmektedir. Sonuç olarak, yolcu ve yüksek katma değerli ürünlerin taşınmasını en hızlı şekilde sağlayan havacılık sektörü, sürekli artmakta olup hem ülkelerin hem de tüm sektörlerin gelişmesinde etkin rol oynayan bir sektördür.
Kimya sanayi birçok sektöre ara mal ve hammadde sağlayan bir sanayi dalı olarak, hem üretimde hem de ticarette önemli bir yere sahiptir. Kimya sanayiinde hammadde kullanılmadan üretilen ürün sayısı çok azdır. Bu bağlamda; pestisitler, sentetik gübreler, veteriner ilaçları, sentetik elyaflar, sabun, deterjan, temizleyiciler, plastik hammaddeler, insan ilaç sanayii, kozmetik sanayii, boya, yardımcı malzemeler, deri, tekstil, inşaat (boru, levha, kapı, pencere vb.) birçok sektöre nihai ve ara ürünler sağlamaktadır. Her bir grubun üretim safhaları dikkatle incelenmeli ve ilgili kalite standartlarına uygun bir üretim hattı oluşturulmalıdır.
Plastik üretimi, yüksek kaynak verimliliği, düşük üretim ve geri kazanım maliyeti ve zengin tasarım ve uygulama imkânı nedeniyle tüm dünyada hızla gelişimini sürdürmektedir. Plastik, sert kauçuk kullanılarak doğal maddeler yerine kullanılabilecek kimyasal bir malzeme olarak kabul edilmektedir. Plastikler Sektörü girdilerinin %90’ı petrokimya sanayiinden temin edilmektedir. Plastiklerin en önemli tüketicileri ambalaj ve inşaat sektörleridir. Otomotiv, elektrik, beyaz eşya ve ayakkabı gibi birçok alanda da plastik yoğun olarak kullanılmaktadır. Kısacası plastik ürünler, yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde olduğu kadar çok basit kullanımlarda da tüketilmektedir.
Dünya ticaretinin yaklaşık %90’ı deniz taşımacılığı ile gerçekleştirilmektedir. Denizcilik sektörü 150’den fazla ülkede kayıtlı, hemen hemen her ulustan, yaklaşık bir milyon denizci ile çoğu istisna dışında tamamen serbest rekabet ortamında, 70 binden fazla gemi ile yapılan bir ticaret olarak kabul edilir. Bu özelliği ile denizcilik sektörü dünya genelinde stratejik sektör olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla denizcilik sektörü bütün sektörleri doğrudan etkileyen bir sektördür.
Makine imalat sanayi imalat sanayi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu sektör dünyada “Engineering industry” veya “Mechanical engineering industry” olarak sınıflandırılır ve bilinir. Makine imalat sanayi imalat sanayinin hemen hemen bütün sektörlerine girdi sağlar, bu sektörlerin itici gücü haline gelir. Makine imalatının gelişmesi diğer imalat sanayinin gelişmesi ile iç içedir. Birçok sektörde yatırım malı üretimi olduğundan, diğer sektörlerde de bu durum aynıdır. Özellikle otomotiv sanayi, metal eşya sanayi, tekstil sanayi, metal sanayi yatırımlarının ana makinelerini ve ekipmanlarını sağlayan sanayi kolu olarak, yeni talepler ve ihtiyaçlara göre gelişme hızı ve üretim kompozisyonlarını belirler. Yeni makine üretimi ile sanayinin itici gücü haline gelir.
Savunma sanayi veya silah sanayi, askeri teçhizat ve tesislerin araştırma geliştirme, mühendislik, üretim ve servisi ile ilgilenen ticari bir sanayi dalından oluşur. Savunma sanayii, hammaddeler ve yan sanayi ihtiyacı kadar sanayi ürünleri ihtiyacı ile de paralellik gösterir. Savunma sanayi içerisinde havacılık ve uzay, elektrik ve elektronik, bilişim, AR-GE ve mühendislik, genel malzemeler, kalıplık malzeme ve parçalar sanayii gibi alanlarda da çalışmalar bulunmaktadır.
Demir-Çelik sektörü çeşitli sanayilerin gelişmesinde önemli bir noktadadır. Özellikle Demir-Çelik sektörü diğer sanayilerin öncülüğünü yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Çelik ürünlerin geniş kullanım alanı, her geçen gün artan tüketimi ve imalat sanayiine ara mal üreten bir sektör olması gibi özellikleri nedeniyle önemli bir sektördür. Demir-Çelik sektörü, yer altından çıkarılan demir cevherinin zenginleştirilmesini takiben demir ve çelik üretilen, döküm, dövme, haddeleme, çekme ve benzeri yöntemlerle imal edilen bir sektördür. Demir ve çelik üretiminde hızlı gelişmeler sonucu, sanayi devrimi gerçekleşmiş ve teknoloji alanında büyük gelişmeler olmuştur.
Enerji sektöründeki kaynaklar kullanım amaçlarına uygun olarak birtakım kıstaslara göre çeşitlilikler arz eder. Elde ediliş şekline göre ikiye ayrılır. “A türü” yenilenebilir grup olarak ve bunun içinde fiziksel kökenli olan güneş, rüzgâr, akarsu, denizlerin termal ve kinetik enerjisi; kimyasal kökenli olarak bitkiler, sebze ve hayvan atıkları yer alır. “B türü” yenilenemez grup olarak yakıt fosilleri kömür, linyit, ham petrol, doğal gaz; madenler olarak uranyum, toryum içerir. Teknolojik gelişmeler, yenilenebilir enerji maliyetlerini dünya genelinde gün geçtikçe düşürmektedir. Ucuz yenilenebilir enerji teknolojilerinin, dijital uygulamaların ve enerjinin rolünün artması, enerji üretim hedeflerine ulaşma yolundaki değişimin itici gücüdür.
Yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla ülke ekonomileri için çoğu zaman bir kaldıraç görevini üstlenen İnşaat Sektörü ayrı bir öneme sahiptir. Zira günümüzde "inşaat", yalnızca çevrenin inşa edilmesini değil, bakım, onarım ve işletilmesine katkıda bulunan faaliyetlerin tümünü içerecek şekilde değerlendirilmektedir. İnşaat üretimi artık yalnızca yapının üretimi olarak algılanmamakta; çevreyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama, toplumsal yapıya doğrudan etki eden, saydam ve sürdürülebilir üretim anlamına da gelmektedir.
Enerji, toplumsal yaşamlarımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan hemen hemen tüm süreçler için vazgeçilmez bir girdi olup; sanayi, ulaştırma, konut ve ticarethane alt sektörlerinde kullanılmaktadır. Bugün dünyada tüketilen enerji, çok sayıda enerji kaynağından elde edilirken; petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil kaynaklar, bu kaynakların %86’sını oluşturmaktadır. Petrol, özellikle ulaştırma sektörünün temel enerji kaynağı olarak, dünya birincil enerji tüketimi içinde en büyük paya sahiptir. Petrolü takip eden doğal gaz ve kömür ise büyük ölçüde elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Çeşitli projeksiyonlara göre, petrol ve doğal gazın birincil enerji tüketimi içindeki paylarını uzun dönemde de koruyacakları öngörülmektedir.